'Doğunun Kızı' ile Doğu'dan Batı'ya Uzanan Sarsıcı Bir Mücadele Hikayesi
Doğu'nun yoksul bir köyünden Batı'nın bilinmezliğine uzanan yürek burkan bir yolculuk… Hüseyin Arslan'ın kaleme aldığı 'Doğunun Kızı', küçük bir Kürt çocuğunun yaşam mücadelesini ve toplumsal yaraları gözler önüne seriyor.
Ağrılı gazeteci ve yazar Hüseyin Arslan, yeni eseri “Doğunun Kızı” ile okurlarını Doğu Anadolu’nun yoksullukla yoğrulmuş bir köyünden, Batı’nın bilinmez ve yabancı dünyasına doğru uzanan hüzünlü bir yolculuğa çıkarıyor. Dram ve yaşam mücadelesi türündeki bu etkileyici roman, özellikle Ağrı ve çevre illerde yaşanan toplumsal gerçeklikleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
Romanın merkezinde, küçük bir Kürt kızı olan Sarey yer alıyor. Hikaye, Batı'dan gelen yaşlı ve engelli bireylere para karşılığı verilen kız çocuklarının trajik yaşamlarından bir kesiti konu alıyor. Sarey’in gözünden, Türkçe bilmeden yabancı bir coğrafyada tutunmaya çalışmak, kültürel çatışmalarla mücadele etmek ve hayatta kalma çabası derin bir anlatımla ele alınıyor.
“Doğunun Kızı”, sadece edebi bir eser değil; aynı zamanda toplumsal bir yüzleşme. Yoksulluk, kimlik arayışı, kadına yönelik baskılar ve çocuk istismarı gibi evrensel sorunları işleyen roman, Ağrı’nın ve Doğu’nun sessiz çığlığına ses oluyor. Kürt kültürüne dair güçlü betimlemeler içeren roman, Arslan’ın samimi ve akıcı anlatımıyla her yaştan okura dokunuyor.
Hüseyin Arslan’ın kaleminden çıkan “Doğunun Kızı”, çok yakında raflardaki yerini alacak.