Savcı Sayan: Cumhurbaşkanına En Büyük Zarar Ekipçilikten
Ağrı eski Belediye Başkanı Savcı Sayan, ekipçilik eleştirisi yaptı: 'Cumhurbaşkanımıza en büyük zararı dava değil, çıkar için hareket edenler veriyor.'
Eski Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a en büyük zararın “ekipçilik hırsıyla hareket edenler” tarafından verildiğini belirtti. Sayan, makam ve mevki dağıtımı üzerinden kurulan çıkar ilişkilerinin hem davaya hem de devlete zarar verdiğini savundu.
Sayan açıklamasında, “Herkes kendi ekibini büyütmenin, kendi çevresine makam ve mevki dağıtmanın peşinde. Liyakat yok, ahlak yok, ölçü yok. Yeter ki itaat etsin, yeter ki emir eri olsun anlayışı hâkim” ifadelerini kullandı.
“Gerçek Dava Adamı Kimsenin Ekibi Olmaz”
Cumhurbaşkanına rağmen farklı hesaplar yapanlara sert sözlerle yüklenen Savcı Sayan, gerçek dava adamının yalnızca Cumhurbaşkanının yolunda yürüyen kişi olduğunu vurguladı. Sayan, “Cumhurbaşkanının yükünü hafifleten herkes başımızın tacıdır. Ancak Cumhurbaşkanı sonrası planlar yapanlar fitne üretmektedir” dedi.
Açıklamasında, bu anlayışın yanlış değil, “ihanetin ta kendisi” olduğunu belirten Sayan, devlet imkânlarının şahsi çıkarlar için kullanılmasına tepki gösterdi.
“Vatandaşın Feryadı Yukarı Taşınmıyor”
Savcı Sayan, bazı çevrelerin sahadaki gerçekleri gizlediğini ve Cumhurbaşkanı ile millet arasına adeta bir “barikat” kurulduğunu öne sürdü. Süslü ve gerçeği yansıtmayan raporlarla Cumhurbaşkanının yanıltıldığını savunan Sayan, bunun ülke için ciddi bir tehlike oluşturduğunu ifade etti.
“Bu Dava Koltuk Davası Değildir”
Açıklamasının devamında para, makam ve lüks yaşam eleştirisi yapan Sayan, davanın bir çıkar ya da koltuk mücadelesi olmadığını belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Bu dava alışveriş davası değildir. Bu dava millet ve memleket davasıdır. Para, pul, makam sizi şımartmasın. Yanlış yoldasınız.”
“Cumhurbaşkanına Allah Yardım Ediyor, Millet Arkasında”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugüne kadar birçok tuzağı bozduğunu hatırlatan Savcı Sayan, aşırı hırs ve telaşın iman zafiyeti olduğunu dile getirdi. Açıklamasının sonunda ise haksız ve hukuksuz şekilde elde edilen makam ve servetlere dikkat çekerek, bunun hesabının er ya da geç sorulacağını ifade etti.
