Savcı Sayan'dan Duygusal Anneler Günü Mesajı: '35 Doğum Bir Anneye Yazıldı, Biz Böyle Büyüdük'

Ağrı eski Belediye Başkanı Savcı Sayan, Anneler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada çocukluk anılarına, çok eşli aile yapısına ve annelik kavramına dair dikkat çeken ifadeler kullandı.

Ağrı eski Belediye Başkanı Savcı Sayan, Anneler Günü vesilesiyle sosyal medya hesabından paylaştığı duygusal mesajda, hem kendi aile yapısını hem de annelik kavramının derinliğini içten bir dille anlattı. Sayan’ın açıklamasında, babasının dört eşli bir evlilik hayatı sürdüğü ve bu yapının İsviçre Medeni Kanunu’nun Türkiye’deki yasal düzenlemeleri çerçevesinde nasıl şekillendiği de yer aldı.

“30 Doğumun Hepsi Birinci Annemize Yazıldı”

Sayan, 1980 yılında vefat eden babasının dört evli olduğunu ancak yasal olarak yalnızca bir kadınla resmi nikâh yapılabildiğini belirtti. Bu durumun, tüm çocukların tek bir anneye kaydedilmesine yol açtığını şöyle aktardı:

“1980 yılında rahmetli olan babam dört evliydi. İsviçre Medeni Kanunu’na göre evlilik sözleşmesi yapıldığı için, resmi olarak bir eşten fazla nikâh yasak olduğundan, 30 doğumun tamamı birinci annemize yazılmıştı. Biz de bütün kardeşler birinci annemize kayıtlıyız. Öyle de devam etti.”

Bu aile yapısında hiçbir zaman “üveylik” gibi ayrımlar yaşanmadığını vurgulayan Sayan, kendilerini büyüten annelerine “anne”, doğuran diğer annelerine ise “aba” dediklerini belirtti.

“Annelerimiz Arasında Müthiş Bir Dayanışma Vardı”

Sayan’ın ifadelerine göre, aile içinde anneler arasında son derece güçlü bir bağ ve dayanışma hakimdi. Birinci anne diğer annelere “büyüklük” yapar, hepsi birlikte dayanışma içinde yaşardı. Sayan bu durumu şöyle aktardı:

“Kendimi bildim bileli annelerimiz arasında hiçbir ayrım olmadı. Birinci annemiz diğer üç anneye sahip çıkar, büyüklük ederdi. İyi ve kötü günlerinde hep birlikte olurlardı. Özellikle babam söz konusu olduğunda aralarında müthiş bir dayanışma vardı. Biri hastalandığında, diğer üçü başından ayrılmazdı.”

“İki Annemizi Kaybettik, Kalanlarla Yola Devam Ettik”

Zaman içerisinde iki annesini kaybettiklerini söyleyen Sayan, kalan iki annenin hayatlarını kardeş gibi sürdürdüklerini ve çocuklara annelik yapmaya devam ettiklerini belirtti. Ancak talihsizlik bununla da sınırlı kalmadı: her iki anne de kansere yakalandı.

“İkisi birlikte kanser hastalığına yakalandı. Birbirlerini teselli etmeye başladılar. Biri hastaneye yattığında, diğeri başucunda bekliyordu. Maalesef o annelerden biri 23 Eylül 2023’te vefat etti. Allah mekânını cennet eylesin.”

Hayatta kalan son annenin ise hastalığına rağmen annelik görevini sürdürdüğünü belirten Sayan, onun şefkatini ve fedakârlığını “ana yüreği bambaşkadır” sözleriyle ifade etti.

(Diyarbakır Anneleri)

Tüm Annelere ve Şehit Analarına Vefa Mesajı

Savcı Sayan, Anneler Günü mesajında yalnızca kendi annelerine değil, aynı zamanda memleketi için canını vermiş tüm şehitlerin annelerine ve toplumda fedakârca yaşayan tüm annelere de özel olarak değindi:

“Başta bu memleket için canını vermiş bütün yiğitlerin anneleri olmak üzere, bütün annelerin Anneler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, ellerinden öpüyorum. Ölen annelerimi rahmetle, minnetle anıyor; kalan son annemize sağlık ve şifa diliyorum. Diyarbakır annelerini unutmuyorum, unutmayacağım. Sevgili eşimin Anneler Günü’nü yürekten kutluyorum. Allah kimseyi zamansız annesiz bırakmasın, hiçbir anneye evlat acısı yaşatmasın.”

Sayan’ın bu paylaşımı, Türkiye’de aile yapısının geçmişten bugüne geçirdiği dönüşüm, yasaların toplumsal yaşam üzerindeki etkileri ve anneliğin kültürel bağlamda taşıdığı anlam açısından da dikkat çekici bulundu.