SAVCI SAYAN'DAN GÜNDEM YARATAN AÇIKLAMA: 'BİRLİK İÇİN KÜRTLER' BİLDİRİSİ YAYINLANDI
Ağrı eski Belediye Başkanı Savcı Sayan, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir açıklama yaparak 'Birlik İçin Kürtler Bildirisi'ni' kamuoyuna duyurdu.
Ağrı eski Belediye Başkanı Savcı Sayan, birlik ve kardeşlik çağrısı yaptı.
ANKARA - Ağrı eski Belediye Başkanı Savcı Sayan, sosyal medya hesabından yaptığı kapsamlı bir paylaşım ile Türkiye gündemini sarsacak nitelikte bir metne imza attı. “Birlik İçin Kürtler Bildirisi” başlığıyla kamuoyuna duyurulan açıklamada; teröre karşı açık tavır alınırken, geçmişte devlet eliyle yapılan hatalara da objektif bir şekilde yer verildi. Bildiri, birlik ve beraberlik vurgusuyla, Kürt-Türk kardeşliğinin altını kalın çizgilerle çizdi.
KÜRT’ÜZ, AMA HER ŞEYDEN ÖNCE TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ
Savcı Sayan’ın öncülüğünde kaleme alınan bildirinin girişinde, Kürt halkının Türkiye Cumhuriyeti'nin asli bir unsuru olduğu net bir dille vurgulandı:
“Bizler bu ülkenin asli unsurlarıyız. Biz Kürt’üz. Ama her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu vatandaşlarıyız. Bizim yüreğimiz bu bayrakla çarpar.”
Bu cümlelerle bildirinin ana omurgasını oluşturan “birlik ve aidiyet” duygusu açıkça ifade edildi. Türk ve Kürt halklarının tarihsel birlikteliğine dikkat çekilen bildiride, ayrılıkçı hiçbir yapıya geçit verilmeyeceği vurgulandı.
PKK’YA SERT TEPKİ: “BİZİ TEMSİL ETMEZ”
Bildiride en dikkat çeken bölümlerden biri ise PKK’ya karşı yapılan net çıkış oldu. Örgütün Kürt halkı üzerinden bir istismar düzeni kurduğu belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:
“45 yıldır bu ülkeye bela olan terör örgütü PKK, Kürt halkının adını kullanarak sadece yıkım getirmiştir. PKK Kürt halkını temsil etmez. Bizleri temsil etmez. Asla da etmemiştir!”
Terörün gençleri kandırarak dağa çıkarması, halkı kutuplaştırması ve Türkiye’yi zayıflatması sert bir dille eleştirildi.
GEÇMİŞTEKİ YANLIŞLAR DA İNKÂR EDİLMEDİ
Savcı Sayan’ın bildirisi sadece terörle mücadeleye odaklanmakla kalmadı; devletin geçmişteki hatalarını da cesurca dile getirdi. Kürt kimliğine yönelik inkâr politikaları, yasaklamalar, faili meçhul cinayetler ve köy boşaltmalarına değinilerek şu çağrıda bulunuldu:
“Dilimiz, kültürümüz, müziğimiz, adlarımız yasaklandı. Kürtleri yok saymakla, susturmakla birliğin inşa edilemeyeceğini en iyi biz biliriz. Çünkü en çok biz acı çektik.”
Ancak bu acıların, teröre gerekçe gösterilmesinin de kabul edilemeyeceği vurgulanarak dengeli bir yaklaşım ortaya kondu.
“BİRLİK İÇİN KÜRTLER”İN MANİFESTOSU: ALTIN ÇİZİLEN MADDELER
Bildirinin son bölümünde ise kamuoyuna bir çağrı niteliğinde olan 6 maddelik duruş bildirildi:
PKK ve tüm terör örgütlerine karşıyız.
Silahı, şiddeti ve sindirmeyi asla kabul etmiyoruz.
Devletin geçmişteki hatalarının üzeri örtülmesin istiyoruz.
Irkçılık ve ayrımcılık yapan tüm yapılara karşıyız.
Türkiye Cumhuriyeti’nin birliği, bağımsızlığı kırmızı çizgimizdir.
Biz Türk’le kader birliği yapmış Kürtleriz; kardeşlik istiyoruz.
Bu maddeler; hem geçmişin muhasebesini yapan hem de geleceğin temellerini sağlamlaştıran bir "birlik manifestosu" olarak değerlendiriliyor.
“BİZ SUSMAYACAĞIZ, BU MİLLETİN SESİ OLACAĞIZ”
Bildiride yer alan en çarpıcı ifadelerden biri de şu oldu:
“Biz artık susmayacağız. Biz, ‘Birlik İçin Kürtler’ olarak bu milletin sesi olacağız. Terörün kararttığı her yüreğe umut, her ocağa huzur taşıyacağız.”
Bu cümleyle bildirinin yalnızca siyasi değil, vicdani ve insani bir çağrı niteliği taşıdığı anlaşılıyor.
TOPLUMSAL BARIŞA KATKI: HEM DOĞUYA HEM BATIYA ÇAĞRI
Savcı Sayan’ın bildirisi, sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki vatandaşlara değil, tüm Türkiye’ye sesleniyor. Kürt-Türk kardeşliğinin, ortak acıların ve geçmiş yanlışların açık yüreklilikle konuşulması gerektiği vurgulanıyor. Bu yönüyle metin, toplumsal barışı hedefleyen önemli bir belge olarak dikkat çekiyor.