
Rektör, Ağrı ve Aiçü
Serdar Yıldız
Merhaba sevgili Ağrılı’lar..
Bir kaç gün önce, Taner Söylemez ve Fuat Erdem’in “ Bir de Bizden Dinleyin” adlı programı ile sana dair, bana dair, memleketime dair konuların ele alındığı gündem meselelerinin kendi içerisinde
“haşr olduğu” programa, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörümüz “Prof.Dr.İlhami Gülçin” canlı yayına bağlanarak, “ Bir de Bizden Dinleyin” adlı program aracılığıyla evlerimize ve evlerinize konuk olmuştu.
Yaklaşık iki hafta önce rektör hoca ile ilgili “ Umutsuz Şehrin Artık Bir Ümidi Var” yazıma atıfta bulunarak, siz değerli Ağrı Halkımızın bu suretle hafızalarına telmihte bulunarak başlamak istiyorum satırlarıma..
Programı dinlerken, Aket derneğimizle birlikte, yine Ağrılı vatandaşlarımızla beraber ortak bir çalıştay sonucu hazırlamış olduğumuz “Şehir-Üniversite Entegrasyonu” adı altında hazırlamış olduğumuz dosyayı rektör hocaya sunduğumuzu, basın aracılığı ile kamuoyuna beyan etmiştik.
Aynı zaman da rektör hocamızın sunmuş olduğumuz dosyaya karşı hassasiyet gözettiğini ve dikkate aldığı hususunda da, sizlere deklare ettik.
Ama günün sonunda hepimiz insanız.
Olur ya hani..
Yoğunluktan dolayı acaba sunmuş olduğumuz dosyayı unuttu mu diye de aklımızdan geçirmedik dersek yalan olur..
Rektör hoca “Biz bu memleketin hizmetkarıyız” diyerek başlamıştı sözlerine..
Rektör hocanın, Hizmet Ehli misyonununa entegre olması “şehir-üniversite entegrasyonuna” uyum sağlamak adına ilk adımı attığının da bir göstergesiydi bana göre.
Temsiliyet noktasında Üniversitelerin tabiri caizse “ halay başı” olduğunu ve diğer kurumları peşine takabilecek “lokomotif” olduğunu dile getirmişti.
Kentte yaşanılabilecek her olay döngüsünün düğümünü “Üniversite bandında” çözüme kavuşturulabileceğini ve üniversitenin bu konu bağlamında ne kadar önemli bir yerde olduğuna da dikkat çekmişti.
Araştırmacı-Yazar Fuat Erdem’in yönelttiği “şehrin kurumlarında çalıştırılmak üzere ihtiyaç duyulan alımların sürekli dışardan alınıyor olması ve İlimiz’de bu bağlamda nitelikli insan yetiştirilmek adına herhangi bir eğitim alanının olmaması” sorusu üzerine Rektör hoca tam olarak bizlerin sunmuş olduğu “şehir-üniversite” entegrasyonuna dem vurarak güzel bir girizgah yapmıştı..
Şehir ve Üniversite entegrasyonunun olmadığını, iki ana denklem arasında müthiş bir kopukluğun olduğunu, bundan önceki yönetimleri de, hoşgörü ve nezaket çerçevesinde sınıflandırarak, şehrin dinamiklerine eğilme noktasında yeterli donanım ve tecrübeye sahip olmadıklarını dile getirmişti.
Rektör hoca haklıydı..
Bir evde, baba oğuldan bi haber, oğul ise kendisinden..
Bu evde sağlıklı bir aile yapısını kim bekleyebilirdi ki..
Belki de Ağrı’nın en büyük sorunu da buydu..
Birbirimizden bi haber şekilde, aynı gökyüzü altında sadece havayı teneffüs ediyorduk belkide..
Şehir merkezinde kurulacak olan, halkın iletişim noktasında muhattap olabileceği ve aidiyet duygusunu ön plana çıkarabileceği bir “Ofis” çalışması yapıp, üniversite bünyesinde rüştünü ispatlamış uzman kadrolarla birlikte “şehir-üniversite” bağlantı noktasında bir köprü vazifesi üstlenebileceklerini söylemişti.
Aynı zaman da şehrin dinamikleri ile birlikte “paydaş” olabilmeyi ve ortak fikir yürütme noktasında dayanışma gücüne verdikleri önemi de bir kez daha hatırlatmıştı bizlere..
Yerel halkın ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, sağlık, tarım ve hayvancılık gibi şehrin lokomotifi olan ve çözüm noktasında mutlak suretle çözüm beklenen kronikleşmiş sorunlara, “ ben bu şehirdeki insanlara balık vermek istemiyorum, balık tutma kabiliyetinin artması için elimden geleni yapacağım demişti..”
Şehrin temel 20 sorunu üzerinde yine bir ortak çalıştay yapacaklarını belirterek, sorunları halka anlatma ve çözüm noktasında halkı işin içine katarak dayanışma gücüyle beraber iş birlikteliğini arttırıp, hizmete ortak etmeyi söylemesi de bizleri ayrıca mutlu etmiş ve geleceğe umutla bakmamızı sağlamıştı..
Rektör hocanın anlattıklarına baktığımda “Aket Derneğimizin” sunmuş olduğu dosyaya hassasiyet gösterip, şehrin paydaşı olan “STK’ların” fikirlerine ehemmiyet vermiş olduğuna da şahitlik ettik.
Üniversitemizin akademik ve uluslararası görünürlülüğünden bahsetmişti Rektör Hoca..
Uluslararası görünürlülüğe ulaşmanın yegane yolu olan, akademik kadroların ciddi manada donanımlı olabilmesi adına da atıfta bulunmuştu.
Globale açılmanın mihenk taşları, kendini bilime adamış, bilim yolunda üst düzey tezleri ortaya koyabilmiş kadrolarla işbirlikteliği geliştirerek olurdu zaten.
Kenti tanıyan, kentin sorunları adına akademik kadrolarda yükseliş çıtasını sürdüren “Rektör Hoca’nın” henüz o yıllarda bile, Ağrıyı ve Ağrılıları dert edindiğini düşünüyorum.
Şimdi çok daha tecrübeli bir şekilde, kent özümsenmişliği ile beraber “hümanist” tavrınının yanı sıra “kollektif pragmatizmi” kente indirgeme noktasında üstün bir gayret ve özveri göstereceğini düşünüyorum.
Evet Rektör Hocam.
Bahsetmiş olduğunuz, “akut ve kronik sorunlar” kanserli bir hücre gibi bu şehrin tüm hücrelerine yayılmış durumda..
Belki de yıllardan beridir, neşteri vurabilecek birini bekliyordu bu şehir..
Bizler Aket Derneği olarak, sizlerin bu zorlu ve çetin mücadelesinde yalnız bırakmayacağımızın sözünü vermek istiyoruz.
Madem ki siz bu şehrin hizmetkarı olma noktasında adım attınız.
Bizlere de düşen aynı özveriyi göstermek.
Bir han olan bu dünya hayatında beşer olan bizlerin “hizmet edene hizmet edilir” sözünü beyan ederek son veriyorum satırlarıma.
Bu vesile ile Mübarek Kurban Bayramınızı tebrik eder, Tüm İslam coğrafyasına huzur mutluluk ve barış getirmesini temenni ediyorum.
İyi Bayramlar Serhad Şehrim..