YRP'den 2026 Asgari Ücret Teklifi: 45.000 TL Olmalı
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 2026 asgari ücretin 45.000 TL olmasını talep etti. Enflasyon, büyüme payı ve yoksulluk sınırını işaret etti. Farkın yarısını devlet ödemeli.
Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin 2026 yılı için asgari ücret talebini Now TV'de katıldığı programda açıkladı. Gündeme ve ekonomiye dair değerlendirmelerde bulunan Erbakan, asgari ücretin 45 bin TL olması gerektiğini savundu.
45 Bin TL Gerekçesi: Enflasyon, Büyüme Payı ve Yoksulluk Sınırı
Erbakan, 45 bin TL'lik asgari ücret talebinin gerekçelerini açıklarken, bağımsız kuruluşların yüzde 60'lık ve TÜİK'in yüzde 30 küsurluk enflasyon hesaplamalarının ortalamasının bile yüzde 45 yaptığını belirterek, vatandaşı enflasyona ezdirmemek için yüzde 50 artış gerektiğini ve bunun da 33 bin TL'ye denk geldiğini ifade etti.
Erbakan, bu miktara ek olarak Türkiye'nin büyümesinden kaynaklanan ve yıllardır asgari ücretliye verilmeyen "büyüme payının" da eklenmesi gerektiğini vurguladı. Son olarak, iki asgari ücretlinin toplamının bir yoksulluk sınırı olması gerektiği hesabıyla rakamı 45 bin TL'ye çıkardıklarını kaydetti.
İşverene Yük Olmadan Devlet Desteği Önerisi
Asgari ücretin 45 bin TL olması durumunda işverenlerin endişelerini dile getirmesi üzerine Erbakan, bu noktada devlete görev düştüğünü belirtti. Faize, kamudaki israfa ve imtiyazlı holdinglere aktarılan trilyonlar olduğunu hatırlatan Erbakan, kamudaki israftan kısılarak, sadece faize giden yıllık 2 trilyon TL'nin çok az bir kısmıyla bile işverene hiç yük yüklemeden asgari ücretin 45 bin TL'ye çıkarılabileceğini söyledi.
Erbakan, asgari ücretteki artışın mevcut ücrete göre oluşan 23 bin TL'lik farkının yarısının devlet tarafından asgari ücretli başına ödenmesini önerdi. Faize ve imtiyazlılara haksız yere verilen paranın yarısının bile bu farkı karşılamaya yeteceğini ifade etti.
Ayrıca Erbakan, en düşük emekli aylığının da asgari ücrete eşitlenmesini istediklerini, bunu 54. hükümette yaptıklarını ve şimdi de yapılabileceğini ancak öncelikle "imtiyazlılar yerine milliyet anlayışıyla hareket eden bir yönetim" gerektiğini sözlerine ekledi.