Futbol takımının 12. Adamı olmazsa olmazı taraftar grupları. Bazen maçı izlemeye değil o atmosfere, o ruhu yaşamaya hınca hınç statları dolduran kahramanlardır.
Bazı zamanlarda taraftarlık bir zevkten öte bağımlılık, yaşama nedeni, politika bazen de kimliktir. İşte bu taraftarlar için tuttuğu takım bir spor kulübünden mi ibaret yoksa onun için daha öte bir anlam mı ifade ediyor diye sorarsanız, ülkemizde verilecek cevap zannedersem spor kulübü olmanın da ötesinde bir anlam ifade etmektedir. Taraftarlık spor kulübüne olan sevgiden, o kulübün bayrağına, renklerine, sporcularına duyulan sevgidir.
Bildiğiniz üzere memleketimiz de 17 yıl profesyonel liglere hasret kalmıştı. Ağrıspor bu hasreti dindirince taraftar grupsuz takım olmaz diyerek bir grup genç elini taşın altına koyarak Barikat04 taraftar derneğini kurdular.
Önce 5-10 kişiyle başlayan bu sevda, yeri geldi yalnız kaldılar yeri geldi destek alamadılar yeri geldi ceplerinden para harcayarak bu şehrin takımına sahip çıktılar. Ve sonun da binleri geçen üye sayısıyla Ağrı'nın en güçlü oluşumu haline geldiler.
Peki neydi bu gençlerin sevdası? Bildiğimiz üzere ilimizde çocuklarımız ve gençlerimiz için sosyal etkinlik yönünden kısır durumdayız. Barikat04'ün burada ki en büyük amacı tabi ki gençlerimizi tribünlere çekerek kafalarının o zararlı alışkanlıklara gitmesini engellemekti. Başka neydi bu yürekli insanların amacı tabi ki memleketlerine olan sevdalarını tribünler de yankılandırmaktı.
Peki sadece bu kadarla mı sınırlı kaldı? Tabi ki hayır. Barikat04 Ağrı ilinde nerde bir sosyal sorumluluk projesi olsa gönüllü olarak koştu ve Ağrı halkına şu mesajı verdi; Adı olup ama icraate gelince hiçbir icraati olmayan derneklere hayatlarının dersini verdi.
Ve bunu tamamiyle gönüllük esasiyle yaptılar. Hiçbir siyasi ve maddi beklentileri olmadan, sadece memleketlerine olan sevdalarından yaptılar.
Evet barikat04 iki yıl içerisinde Ağrılı gençlerin omuzların da büyüdü ve bugün kocaman Ağrı'nın en büyük sivil toplum kuruluşu oldu. Doğu ve Güneydoğu'nun örnek gösterilen taraftar grubu olma başarısına ulaştı. Bu ilk defa başrolde Ağrılı gençlerin olduğu bir başarı öyküsüydü.
Peki neler yaptı bu arma aşkıyla yanan gençler? Hepsini yazmaya kalksam yazım çok uzun olur. O yüzden birkaç örnek vereyim. Yeri geldi Elazığ depreminde giysilerini ve atkılarını yolladılar. Yeri geldi Ağrılı evi yıkılmış fakir bir ailenin evini yaptılar ve yeri geldi Ağrı'nın sorunlarını korkusuzca dile getirerek sosyal kitle baskısı kurup çözüme kavuşturdular.
Artık bu yıl barikat04 taraftar grubunu Türkiye de ki kocaelispor'un hodri meydanı, Karşıyaka'nın çarşısı gibi bir üst seviye de görmek istiyorum. Peki bunu yapabilmeleri için ne yapmalılar. En önemlisi maddi destek şart.
Gördüğüm kadarıyla geçen yıl esnafımız ve iş adamlarımız barikat04'e maddi konuda yeterli desteği sağlayamadılar.
Ben bu yıl özellikle işadamlarımızdan, VALİLİK, ATSO ve ZİRAAT ODASI gibi kuruluşlarımızdan her deplasmana bir kurumumuz ya da işadamımızın büyük otobüs kaldırmasını bekliyorum ve Barikat04'ün de bunlara bu taleplerini iletmelerini istiyorum. Destek olmayanları da açıkça ifşa edip Ağrılıların bilgisine sunmasını istiyorum.
Çünkü artık siyasi yönden de Ağrı da hangi parti ve aday güçlü olmak istiyorsa bu taraftar grubunun desteğini almadan başarılı olacağını düşünmüyorum.
Yazıma son verirken memleketlerini çok severek bu gönüllük projesinin başında olan, büyük fedakarlık yaparak girdiği bu güzel yolda ve gençlere sahip çıkıp ağabeylik yaptığı için Barikat04 taraftar grubunun değerli başkanı SEZER DOĞAN'a ve tüm fedakar üyelerine teşekkür ediyorum. Ama bu yıl özellikle barikat04'den beklentim tüm lise temsilcilerini aktif olarak toplantı yaparak ve okul müdürlerinin de desteğini alarak Ağrı'nın tüm liseli gençlerini tribüne çekmelerini bekliyorum.
Sağlıcakla…