Kerem Engin

Ağrı için ciddi bir tehdit! 'İntihar

Kerem Engin

Dünya’da her yıl ortalama 720 bin intihar yaşanıyor ve bu intiharların %77’si düşük ve orta gelir grubundaki ülkelerde gerçekleşiyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 15-29 yaş grubundaki insanlar arasında dünyada en fazla can kaybının olduğu 3. ölüm sebebi intihardır. Maalesef Ülkemizde de intihar vakaları her yıl artarak devam eden çok acı bir olguya dönüşmüş bulunmakta. Örneğin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki kentlerde kayda düşen toplam intihar vaka sayısı 2000 yılında 328 iken, bu sayı 2023 yılında 779’a çıkmıştır.

Her ne kadar son yıllarda bu iki bölgedeki 23 kentte intiharlarda %2’lik bir artış gösterilmiş olsa da ne yazık ki bu oran çok daha yüksektir. Çünkü bu veriler sadece kayda düşmüş olan vakalardan elde edilmiştir. Oysa gayr-i resmi rakamlara bakılırsa maalesef intiharların çok daha fazla olduğu görülecektir. Ve ne yazık ki bu sorun artık şehrimiz için de çok can yakıcı bir boyuttadır.

Resmi verilere göre Ağrı kent genelinde yaşanan intihar oranı önceki yıllara nazaran 1 kat artmıştır. 2000-2003 yılları arasında intihar vaka sayısı 100 iken 2020-2023 yıl aralığında ise bu sayı 92’olarak kayıtlara geçmiştir. Oysa 2024 yılının ilk dört ayında Ağrı’da 7 kişi intihar ederek canına kıymış. Maalesef bu sayı 2025 yılının ilk yedi ayında 13 kişiye çıkmıştır. Her ne kadar meramımızı sayılar üzerinden ifade etmeye çalışsak da şunun altını çizerek belirteyim ki, “insan hayatı asla bir rakamdan ibaret değildir.” Zira burada bahse konu olan her bir rakam, esasında son bulan bir hayat, yıkılan birçok hayal, yüreği yanan aileler, ocağına ateş düşen yuvalar ve yok olan umutlar demektir. O yüzden, bu mesele yüreklerimizde acilen söndürülmesi gereken bir yangın olmalıdır.

İntihar, her ne kadar bireysel bir eylem olsa da bunu sadece ferdi bir karar olarak görmek büyük hata olur. Böylesine ağır sonucu olan bir eylemi tek bir nedene bağlamak bu sorunla yüzleşmekten kaçmak olur. Çünkü intihar, çok yönlü sebepleri olan dehşet bir vakadır. Toplumsal zorluklar, ekonomik koşullar ve psikolojik durumların insan yaşamı üzerindeki etkisi çok belirleyici olduğu için bir kişinin yaşamına son verme girişimini etraflıca değerlendirmek zorundayız. Son yıllarda sıkça karşılaştığımız ve adeta normalleşmeye doğru giden bu acı eylemi asla kanıksamamalıyız. İnsanı canına kıyma noktasına getiren etkenleri öğrenip bu acı durumu ortadan kaldırmanın yollarını bulmalıyız.

Yapılan araştırmalar intihar vakalarında insanların maruz kaldığı siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyolojik değişimler ile bu değişimlere uyum sağlayamamanın… Bunlarla beraber yoksulluk, işsizlik, sosyal güvencesizlik, gelecek kaygısı, umutsuzluk, dışlanma, baskı, ayrımcılık ve ruhsal problemlerin… Son zamanlarda özellikle kısa yoldan zengin olma hayali kuran gençlerin içine düştüğü sanal bahis, iddia ve kumar bataklığının… Sinemadaki yıkıcı senaryolar aracılığıyla şiddetin, ölümün ve intiharın adeta çekici hale getirilerek sunulmasının etken birer faktör olduğu anlaşılıyor.

Ayrıca modern çağla beraber bireylerin içine düştüğü yalnızlık, karamsarlık ve tatminsizlik girdabı… İnsanların yaşadıkları şehre, ülkeye, topluma olan güven duygularının yok olması... En önemli ve koruyucu mevziimiz olan aile yapısının bozulması… Karşılıklı sevgi, şefkat, paylaşma ve dayanışma gibi değerlerin yok olması… Eşler arası problemlerin artması ve aileyi kenetleyen bağların kopması… Bazı ebeveynlerin ilgisizliği yüzünden duygusal boşluk yaşayan çocukların uyuşturucu madde kullanmayı bir sığınak, intiharı da bir kurtuluş olarak görmesi... Ve inanç zayıflığına düşen kişilerin sabırsız, isyankâr ve çaresizlik içinde ruhi bunalımlara girip yanlış kararlar vermesi de önemli etkenlerdir.

İntihar sadece bireysel bir mesele değildir ve yalnızca bireyin ruh sağlığı sorunlarına indirgenmemelidir. Dolayısıyla konu sadece psikologlar ya da psikiyatristler tarafından değil, aynı zamanda sosyologlar, nörologlar, ekonomistler, siyaset bilimcileri ve ilahiyatçılar tarafından da araştırılıp ve tartışılmalıdır. Rakamlara bakıldığında üzülerek ve çok endişe duyarak belirtmek zorundayız ki, intihar şehrimiz için de her geçen gün büyüyen ciddi bir tehdit olmaya doğru gidiyor. O yüzden, kamuoyu adına soruyoruz, ilimizde son zamanlarda artan intihar vakaların nedenleri ve önlemleri ile ilgili siyasetin, bürokrasinin ve ilgili kurumların ne gibi çalışmaları var?

Son aylarda Ağrı’da sıkça yaşanan intihar vakaları için başta ilimizin Mülki İdaresine olmak üzere tüm Siyasi Partilere, Sivil Toplum Kuruluşlarına, Üniversite Camiasına, Basınına, İlgili Kamu Kurumlarına ve elbette tüm Anne ve Babalara bizim de bir çağrımız olsun;

Lütfen, hayatlarına son vermeye kalkışan ve canlarına kıyan evlatlarımızla ilgili detaylı bir çalışma yapalım. Gençlerimizi dinleyip anlamak ve onları her türlü tehlikelerden korumak için daha çok duyarlı olalım. Yüreklerimizi yakan bu mühim meselenin çözümü için, hızlı ve etkili adımlar atalım. İnsanlarımızı çaresizliğe, çıkmaza ve en nihayetinde intihara sürükleyen ister sosyal, politik ve psikolojik olsun. İster ekonomik, kültürel ve toplumsal olsun tüm sebepleri ortadan kaldıracak çözümler bulmak zorundayız. Aksi halde sadece elini değil, kalbini ve vicdanını da bu acı/ağır sorunun altına koymayıp duyarsız kalan herkes, canına kıyan bu insanların yaptığı yanlışta vebal sahibi olacaktır…

Yazarın Diğer Yazıları