Geçtiğimiz hafta Cumartesi günü TV04.Net ekibinin hazırladığı ve Taşlıçay Belediye Başkanı İsmet Taşdemir'in daveti üzerine balık gölünü yerinde inceleme fırsatı buldum.
Tabi ilk defa bu kadar yakından inceleme ve analiz etme şansı buldum. Babamdan dinlediğim kadarıyla eskiden aktif olarak gidilip kamp yapılan hatta merkezden belediyenin saatte bir otobüslerinin kalktığı bir yermiş.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki gerçekten saklı bir cennet.
O gün kendimi batı da deniz kenarın da yer alan bir şehirde ki gibi deniz kenarında htim.
Tabi tv04 ekranlarında belgesel tadında müthiş bir program yaptık. Ben programda da dile getirdim.
Son bir yıldır Taşlıçay Belediye Başkanı İsmet Taşdemir burayı tanıtmak için gerçekten müthiş bir gayret içinde. Ama başkanın tabi ki ilçe belediyesi olması dolayısıyla imkanları kısıtlı. Ama buna rağmen yaz ve kış festivalleri, ünlü sanatçıları getirerek tanıtımını yapmaya çalışıyor.
Peki tek bir kişin çabasıyla olabilecek bir şey mi bu?
Tabi ki hayır.
Burada gözlemlediğim kadarıyla başkanı yalnız bırakıyoruz. Destek olmuyoruz. Başkan tabiri caizse tek başına savaşıyor. Bir yerin turizm yönünden getirisi olmasını istiyorsanız ekip çalışması çok önemli. Turizm İl Müdürlüğü, Valilik ve Belediye birlikte çalışırsa başarıya ulaşılabilir.
Burası Ağrı için müthiş bir turizm potansiyeli.
Yıllardır neden bu kadar ihmal edilmiş anlayamıyorum. Öncelikle burayı kendi hemşerilerimize tanıtamamışız. Ağrılı bin kişi üzerinde yaptığım bir ankette balık gölüne gitmeyenlerin sayısı yüzde 70.
Yani Ağrılıların yüzde 60'ı yüzde 70'i balık gölünü hiç görmemiş.
Peki kendi hemşerimize tanıtamadığımız bir yeri nasıl dışarıdaki kişilere tanıtıcağız?
Bunun sebebini de gidip gördüğüm de anladım.
Buranın yol sorunu var.
Normal de 20 dakika da gideceğiniz yolu 55dk da gitmek zorunda kalıyorsunuz. Böyle bir doğa cennetinin bugüne kadar yolunun yapılmasına anlam veremedim. Şu an tüm köy yollarının bile asfaltlandığı bir dönem de neden burayı ihmal etmişiz?
Değerli okurlarım, yol olmadan emin olun hiçbir şey olmaz. 2002'li yıllarda bazı bölgelere yol ve ulaşım zorluğu dolayısıyla yatırım gelmiyordu. Nasıl ki mevcut hükümet şehirlerarası yol sorununu çözdü. O zaman doğunun en ücra noktalarına kadar yatırımcı ulaştı ve gelişim sağlandı.
Balık gölünün de böyle olacağı kanaatindeyim. Öncelikle acil bir şekilde yol sorunu aşılırsa ve orası ağaçlandırılırsa yavaş yavaş orayı önce Ağrılı hemşerilerimize sonra da dışarıdaki yerli turistleri ve İranlı turistleri çekebiliriz. Ekonomik olarak böyle bir potansiyelin geç olmadan farkına varmalıyız.
Yol sorunu çözüldükten sonra Ağrı merkeze sadece 35 dk uzaklıkta olacak. Sonra oralara otellerin yapılması ve Ayrıca 2000 metre yükseklikte olması sebebiyle her zaman üzerinde durduğum Erzurum da ki gibi spor kamp sahalarının kurulması oranın gelişimini hızlandıracaktır. Değerlendirildiği takdir de Fenerbahçe topuk yaylasına benzettiğim balık gölünün turizm potansiyelinin geç olmadan farkına varmalıyız. Yoksa Ağrı her şey de geç kaldığı gibi bunda da geç kalırsak bu saklı cennete yazık ederiz.
Değerli okurlarım yazıma son verirken, ilimize yeni atanan sayın valimiz Osman Varol'dan buranın yol sorununu il özel idaresi vasıtasıyla çözmesini istirham ediyorum. Ayrıca Balık Gölü konusunda bir yıldır yoğun mesai harcalayan Taşlıçay belediye başkanımız İsmet Taşdemir'i tebrik ediyorum ve hemşerilerimizden ricam Balık gölünü sosyal medya da fotoğraflarla gündeme getirmeye davet ediyorum.
Dostça kalın…